Elon Musk’ın Optimus robotları, Çin’den gelen darbelere takıldı

Çin’in Nadir Toprak Mineralleri Kısıtlamaları Tesla’nın Optimus Robotlarını Nasıl Etkiledi?

Tesla CEO’su Elon Musk, şirketin insansı robotu Optimus’un, Çin’in nadir toprak mineralleri üzerindeki ihracat kısıtlamalarından etkilendiğini açıkladı. Bu kısıtlamalar, Çin ve ABD arasında giderek derinleşen ticaret savaşının en son adımı olarak öne çıkıyor.

Çin’in uygulamaya koyduğu yeni düzenlemeler, samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprozyum, lutesyum, skandiyum ve itriyum gibi kritik elementleri kapsıyor. ABD’li şirketlerin bu malzemelere erişim sağlayabilmesi için Çin Ticaret Bakanlığı’ndan özel lisans alma zorunluluğu bulunuyor.

Elon Musk, Tesla’nın Optimus robotlarını üretmek için ihtiyaç duyduğu maddeleri tedarik etmek amacıyla Çin hükümetiyle iş birliği yaptığını belirtti. Musk’ın açıklamasına göre Çin, bu malzemelerin askeri amaçlarla kullanılmayacağına dair güvence istiyor ve Tesla bu doğrulamayı sağlamayı taahhüt ediyor.

Şirket, 2025 yılı içerisinde elektrikli araç (EV) fabrikalarında kullanılmak üzere 5.000 Optimus robotu üretmeyi planlıyor. Ancak ihracat kısıtlamalarının bu yılki üretim sürecini doğrudan etkilemesi beklenmese de, sonraki üretim partileri üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceği öngörülüyor.

Tesla, yatırımcılara yaptığı açıklamada, ihracat kısıtlamalarına rağmen bu yıl fabrikalarına binlerce Optimus robotu yerleştirme planlarını sürdüreceğini duyurdu. Ancak bu sınırlamaların, şirketin ilerleyen yıllardaki üretim hedeflerini ve küresel rekabet stratejilerini etkileyebileceği ifade ediliyor. Tesla’nın robotik alandaki en büyük rakipleri ise Amerikalı değil, Çinli üreticiler olacak gibi görünüyor. CNBC’nin bildirdiğine göre, Unitree Robotics ve Agibot gibi Çinli şirketler, bu yıl ürünlerini seri üretime geçirmeyi planlıyor. Çin’in ihracat kontrolleri, bu şirketlere önemli bir rekabet avantajı sağlayabilir.

Ticaret Savaşlarının Teknolojiye Etkisi

Optimus robotlarının üretimindeki zorluklar, Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşının teknoloji sektöründe yarattığı etkilerin sadece bir örneği. Çin’in bu stratejik hamlesi, dünya genelindeki şirketler için yeni ekonomik ve lojistik zorlukları beraberinde getirirken, Tesla gibi şirketlerin üretim süreçlerini yeniden şekillendirmesine neden olacak gibi görünüyor.

Related Posts

Araştırma sonucu ortaya çıktı: Bu renkteki araçlar daha hızlı değer kaybediyor

ABD merkezli iSeeCars’ın gerçekleştirdiği son araştırma, ikinci el otomobillerde aracın rengiyle satış fiyatı arasındaki güçlü ilişkiyi gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, araçların teknik donanım seviyesi kadar renk tercihleri de, ikinci eldeki değerlerini büyük ölçüde etkiliyor.

Gecenin sırlarını çözen bilim! Karanlıkta görme yenilikleri

Geceyi gündüze çeviren karanlıkta görme teknolojileri, bilim dünyasında heyecan oluşturdu. Gelişmiş sensörler, yapay zeka ve biyoteknoloji alanındaki son yenilikler, insanlığın karanlıkta algılama yeteneğini yeniden tanımladı. Güvenlikten tıbbi …

iPhone’unuzda yer kalmadıysa bu özellik hayat kurtaracak: İşte yeni özellik

Apple, iOS 26 güncellemesiyle birlikte düşük depolama alanına sahip iPhone kullanıcılarını rahatlatacak yeni bir özelliği hayata geçiriyor. “Dinamik Depolama Rezervi” adı verilen bu sistem, yazılım güncellemeleri sırasında cihazda geçici olarak boş alan oluşturarak, güncelleme işlemlerinin sorunsuz tamamlanmasını sağlıyor.

Şeffaf bir mont ister miydiniz? Meta’nın yeni yapay zeka editörü bunu başarıyor

Meta’dan modunuzu değiştirecek, yapay zeka destekli bir video editörü geldi. Firma gerçeküstü sahneler canlandırabileceğiniz bir yapay zekâ uygulaması yayınladı.

OPPO Find X9 serisinde radikal değişiklik

Güvenilir kaynak Digital Chat Station’dan alınan bilgilere göre, Find X9, X9 Plus ve X9 Pro modelleri, önceki nesillerdeki hafif kavisli mikro dört kavisli ekranlardan vazgeçiyor. Bunun yerine, 1.5K çözünürlüğe sahip, yuvarlak köşeli ve LIPO …

Ada ülkesinde sırlar aydınlatılıyor: Yüzyıllar boyunca sürmüş…

Papua Yeni Gine’de 2 bin 600 yıl öncesine kadar uzanan insan kalıntılarından elde edilen antik DNA’ların analizi, bazı toplulukların komşularıyla genetik olarak yüzyıllar boyunca hiç karışmadığını ortaya koydu. Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, 42 bireyin kemik ve dişlerinden alınan örnekleri inceledi.